AMASYA ZAFERİNİN ARDINDAN !
İlk maç Yomra karşısında hayalkırıklığı yaratan puan kaybının ardından, 18 yıl aranın sonrasında profesyonel liglere dönen Amasyaspor ile Çorum'da gece maçında karşılaştık.
Maçı bizlere nakleden Amasyalı Spiker Abimizinde dediği gibi iki ekip 1998'de Samsun'da Play-off finalinde karşılaşmıştı. Kazananın şimdiki 1.lige yükseleceği maçı 1-1 biten normal sürenin ardından uzatmalarda bulduğu golle Karadeniz ekibi kazanmıştı.
1978 Yılında da iki ekip Ankara Cebeci Stadında yine finalde karşılaşmış, dönemin meşhur sanatçısı Pakize Suda'nın konseriyle başlayan maçı Kütahya'mız 2-1 kazanarak 3.Lige çıkmıştı.
Tarihte yer eden bu rekabet yıllar sonra bir lig maçına sahne oldu. Öncelikle centilmen spiker abimize teşekkür ediyor ve Amasya camiasına profesyonel liglerin hayırlı olmasını diliyoruz.
Teknik heyetin Talha Bilal yerine deplasmanda Emrah -Talha ile daha kontrollü bir tercih yapması sahaya olumlu yansıdı. Maçın gole kadar olan bölümünde takımımızın çok iyi oynadığını söylememiz oldukça güç.Ancak top ayağındayken Amasyaspor'un da tedirginlik yaratamaması, saha içi rahatlığı ve tecrübesiyle ibreyi Kütahya'ya döndürüyordu. Paniklememek ve kontrolü sürdürmek en doğrusuydu ve bunu da yapabildik.
Carlo Ancelotti, son dönem futbolda topa sahip olma üzerine kurulan sistemlere, aldığı kupalarla meydan okurken şu cümleleri dikkat çekiciydi: "Topa sahip olma oyunu bir hevesti, dikine oynamak ve kaleye daha çabuk gitmek çok daha önemli"
İsmail Güldüren ve ekibinin de topa sahip olma hevesinin takımı yavaşlattığını ve çok fazla yatay pasla rakibe zaman tanıdığını sık sık eleştirdik. Dün topun arkasında kalarak, soğukkanlı bir şekilde daha az efor sarfeden ekibimiz özellikle son yarım saat çok daha güçlü ayakta kaldı.
Rakibine duran toplar dışında fırsat tanımayan ekibimizin uzaktan şutlarla ise başı dertte. Neyseki dün direk buna izin vermedi. Kalecimiz Hasan Sürmeli'nin ilk iki haftadaki görüntüsünün geçen sezonun oldukça gerisinde olduğunu, kazanırken söylememiz gerekiyor. Konsantrasyonunu yukarıya çıkarması ve kalitesini sahaya yansıtması oldukça önemli.
Eyüp Poyraz,geçen hafta asist, bu hafta gol. Önder muazzam bir asist ile ekstra bek performansları veriyorlar. Talha'nın kalitesi, fizik gücü yükseldikçe daha net ortaya çıkacak ki aldığı süre artıyor.İki kenar oyuncumuzun durgunlukları ilk iki haftada dikkat çekici. Yusuf Atasoy'un ceza sahasına düşen topu, kurtlar vadisindeki keskin nişancı edasıyla görür görmez kalenin içine göndermesi de ilk iki haftada takıma can verdi.
Maçta son yarım saatte, Amasya'nın gücünün oldukça düşmesi, ekibimizin ise topu öne hızlı oynamasıyla bariz bir fark ortaya çıktı. Üçüncü bölgede pas tercihlerinde, ekibimizin henüz alması gereken epey yol olduğu açık. Bir ara tribünden takımımızı destekleyen eski oyuncumuz Enes Nalbantoğlu'nu sahada hayal etmedik dersek yalan olur, özellikle maç 1-0 giderken.
Neticede geçte olsa ikinciyi atıp rakibine "maç bitti" diyen takımımız şatafatlı bir skorla ligde türbülansa girmeden direksiyonu toparladı.
Deplasmanda gündüz, iç sahada gece gibi olan takımımızın, bunun nedenlerini iyi bularak içerde de skoru alması gerekiyor. Aksi takdirde bu güzel deplasman galibiyetleri anlamını kaybediyor. İlk iki maçında az atıp az yiyen Ağrıspor karşısında doğru oyunla skoru almak ve bu galibiyete anlam katmak mecburi.
Son paragrafta Teknik Heyetimizi ve tüm ekibimizi bu güzel galibiyet için kutluyor ve yeni sezonda içerde oynayacağımız ilk seyircili maç olan Ağrıspor1970 maçı öncesi başarılar diliyoruz.
|