DEJAVU
Yıl 2000.. Ligin sondan bir önceki haftası. Yer Kütahya Dumlupınar Stadyumu. Kütahyaspor ligin lideri ve takipçisi Uşak’ın 1 puan önünde. Yani beraberlik halinde Şampiyonluk cepte. Aslında 3 takım 2.lige çıkacağı için her iki ekipte hedefe ulaşmış durumda. İşte o gün evimizde sezonun ilk mağlubiyetini almıştık ve Uşakspor’a 1-0 kaybetmiştik.
Tarih 2011.. Yer yine Kütahya ve devrenin son maçı. Namağlup Kütahyaspor yine Uşak’a aynı skorla mağlup olarak “tarih tekerrürden ibarettir” dedirtti.
Bugün skor lehimize olsa da yazıma yine eleştiriyle başlayacaktım, skorla alakası yok bu söyleyeceklerimin.
Maç Asım Alkış’a verilmiş. Zemini ufak futbolcu sevmiyor, tribünü yok taraftar sevmiyor. Dumlupınar Stadyumu bomboş kafasını dinliyor hemen dibinde.
Maçı kale arkasından izlememek için Dumlupınar’ın duvarına çıktım. Ama polisler indirdiler. Bende yan tribüne gittim. Polis çık buradan dışarı diye bağırmaya başladı. Gören de büyük bir suç işledik sanacak.
O tribün meğer Uşaklılara ayrılmış, oraya giremezmişim. Polisin yaklaşımı insan gibi olmayınca epey bağrıştık. Derken Kütahyaspor Başkanı ve yöneticiler çıktılar. Durumu izah ettim.
Uşak’ın taraftarı bile gelmedi, gelmeyecekti. Yönetim sorunu çözecek taraftarımızı oraya alacak diye beklerken bir de baktım ki hepsi yerlerini alıp oradan maç izlemeye başladılar.
Kütahyaspor taraftarlarından da gelen, bağırış çağırış oradan uzaklaştırıldı. Uşaklı taraftar yok ki diyenlere polis ağzını bile açtırmadı.
Bu duruma kızdım, neden Dumlupınar dururken bizi madem bu ufacık yere tıkıştırdınız dedim. Aldığım cevap çok müthişti: - Sen onu git Kütahyaspor başkanına sor!
İşin aslı; Kütahyaspor yönetimi ufak sahada Uşak’ı yeneriz diye maçı Asım Alkış’a istemiş. Köy takımı gibi bu ufak hesapların içine girdiysek yoruma gerek yok. Sakınan göze çöp battı!
Sonrasında da gelen kapıdan dönmeye devam etti. Ancak Kütahyaspor yönetiminin eşi dostu tribüne alındı. Halbuki Asım Alkış’ın protokolü de kale arkasında. Yönetim neden maçı oradan takip etmedi?
Kimse kusura bakmasın ben bu sayfalarda kendimi bile eleştirdim. Bu eleştirilerimin birinci dereceden muhatabı Kütahyaspor Yönetimidir. Olmayan Uşak taraftarına ayrılan tribünden Kütahyasporlu taraftarları mahrum bıraktılar ve sizlerde seyrettiniz.
Bu sebeptendir ki maçta Uşak’ın daha doğrusu bizim Hasan’ın attığı golü göremedik. O sırada maçı seyredebilmek adına Asım Alkış’ın etrafını tavaf ediyorduk.
Sakatlar, cezalılar sebebiyle iyice daralan kadro bir de maçın başında kendi kurşunuyla vurulunca bir süre bocaladı.Devre sonuna doğru Elmas’ın gole giden kafa vuruşu şansına Uşak kalecisi Tuğrul’un kafasına çarpıp çıktı. Ardından Yasin’de net bir fırsatı harcadı.
Uşak atağında da eski oyuncumuz Akif’e karşı karşıya pozisyonda kaleci İlyas izin vermedi.
İkinci devreye Osman’ın yerine Kadir ile başladık.Kadir orta sahaya, jokerimiz Mehmet’te forvete geçti.
Rakibin fizik olarak bizi ikiye katlamasına karşın, bizim ısrarla havadan oynama çabamız pozisyonlara dönüşmedi.
Derken savunmamızın inanılmaz dağılmasıyla Akif bir anda ceza sahası dışında kaleciyle karşı karşıya kaldı. İlyas kaleyi boşalttı, ya 2 olacaktı ya da kırmızı. İlyas çalımı yememek için topu tokatladı. Kırmızı çıktı. Böylece 2 gün önce yeniden takıma dönen Sedat Çolak kaleye geçti, İsmet Benli çıktı...
Bu moral bozukluğu da eklenince bir türlü yüklenemedik.
Kaptan Erol’un talimatıyla Hasan çıktı Yunus girdi. Son oyuncu değişikliği de savunmaya gitti.
Biz havadan oynamaya, Uşak’ta rahatlıkla bunları savurmaya devam etti. Murat Elmas forvete geçti.
Elmas 88’de çok müsait pozisyonda topu dışarıya atarken son saniyedeki güzel şutu da direği sıyırıp çıktı.
Rakibin de pek pozisyon bulamadığı, Kütahyaspor’un ise 3 net pozisyon harcayıp ağırlığını hissettiremediği maçı konuk ekip kazandı.
İlyas Burak Sağkan: Geçen hafta üzerine çok konuşup övmüştük. Nazara geldi. İyi oynarken savunmanın hatasını hatayla telafi etti. Kırmızı kart gördü. Bu iyi bir kaleci olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Umarım cezasının ardından hak ettiği forma sırası yeniden ona gelir.
Hasan Tosun: Kütahyaspor formasıyla bir türlü atamadığı golü bugün attı, ama kale yanlıştı. Oyundan da alındı. Etkisiz kaldı.
Erol Yılmaz: Kütahyaspor’un ciddi anlamda stopere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Sakat sakat oynayarak fedakarlık yapıyor ancak bu şekilde takıma da faydası dokunmuyor. Son 3 maçın tamamında skoru değiştirebilecek hatalar yaptı.
Murat Şahin: Elinden geleni yaptı ama sürekli ileriye top şişirdi. Bu hocanın talimatımıydı, bilemiyorum.
Yasin Yılmaz: İlk yarı kaçırdığı net bir pozisyon var. Agresifliğiyle orta sahada skoru değiştirmek için çaba harcadı, olmadı. Vasatın altına düşmedi. Son dakikada umudumu hala koruyorken hep onun bir şeyler yapmasını bekledim. Fırsatını bulamadı. Etkili duran top kullanıyor ancak o güzel ortalara vuracak, hava hakimiyeti olan oyuncumuz Elmas dışında yok gibi.
İsmet Benli: Yine savunma anlamında işini yaptı ama çıkan kırmızı kartta o oyundan alındı. Ben olsam sahada tutar en azından bir şeyler yapmasını beklerdim.
Murat Korkmaz: Kalitesini bir türlü yansıtamayan Murat yine çok etkisizdi. Hiçbir şey yapamadı. İlk kez 90 dakika sahada kaldı ama kötüydü.
Murat Elmas: Yine girdiğimiz pozisyonlarda o vardı. Biraz da şanssızdı. Golü atamadı. Ama bu takımın olmazsa olmazı.
Osman Alıç: O da bir süredir sakatlığına rağmen oynuyor. Bugün bu iyice belirgindi ve bekleneni veremedi. İlk yarı sonunda çıktı.
Adem Zengin: Çok çabaladı ama rakip o kanadı üç kişiyle kapatmıştı. Adem’e skoru değiştirme şansını tanımadılar. Asım Alkış gibi ufak bir zeminde yeteneklerini gösterecek alan bulması çok zorlaşıyor.
Mehmet Korkmaz ön libero başladı forvette bitirdi. Etkisizdi.
Sedat Çolak: Girdikten sonra 2 top geldi. İlk frikiği aldı. İkinciyi elinden kaçırmıştı ki arkasına dönüp çizgide yakaladı.
Yunus Buzbuz: Girdikten sonra Akif’in mutlak hava hakimiyetini kıran adamdı. Belki de 11’de başlamalıydı. Bugün az oynamasına rağmen takımın belki de en iyi oyuncusu Yunus’tu.
Zirveden oldukça geriye düşmemize rağmen daha önümüzde kocaman bir 2.devre var. Toparlanmalı ve güçlenmeliyiz.
Tüm takımı ilk devrede ki mücadelesinden dolayı kutlarım.
Saygılarımla…
|