PENALTIYI KİM ATARDI???
Şimşek koca sezon evinde Burdur, Oyak ve Ereğli gibi alttaki takımları yenememiş ve son 2 haftaya sinir-stres içinde girmişti. Rakip 5 senedir daha bir kez bile yenemediğimiz, grubun şampiyonluk adayı Denizli Belediye idi. Kalecisi İsmail Şahmalı'dan başlayında, Kral Koyugölgesi'ne kadar tam bir takım olan Denizli Belediye.. İşi ciddiye almışlar, şehire 3 gün önceden gelmişler..Galibiyet primlerini, dolayısıyla da şampiyonluk primlerini duysanız dudağınız uçuklar...
Maça verilen hakem Anelka'nın kolunu görmeyen gittiği yerlerde stattan polis eskortlarıyla kaçırılan, Süper Lig fiyakalı Özgüç Türkalp...
İki hafta önce yaptıkları eylemle milletin 'tü kaka' olarak gördüğü Grup Mavi Şimşek gönüllü olarak maçtan bir gün önce Kütahyaspor aşkıyla Kütahya'nın sokaklarını bir bir arşınlayıp bilet satma girişiminde
bulunmuştu.Akşama kadar gidilmeyen yer kalmamış ve biletlerin hatırı
sayılacak bölümü tüketilmişti.Buradan da anlaşılacağı gibi, maç günü ilgi
üst düzey olacaktı.
Uyku tutmadı, sabah olmadı...Havanın aydınlandığını gören Dumlupınar Stadyumu'nun önünde volta atmaya başladı. Ya alacaktık, ya da alacaktık. Kütahyaspor'un otobüsü o sırada göründü..Kendilerini alkışlayan taraftarlara tepki olsun diye hiç umursamadı otobüstekiler.. Maça daha bir saat kadar zaman varken Dumlu Arena'nın etrafında iğne atsan yere düşmüyordu. Kimisinde bir panik, sağa-sola amaçsız gidip geliyor.. Kimisi tırnaklarını yemeye daha o saatte başlamış.. Grup Mavi Şimşeğin gençleri ise şehrin sokaklarında sanki maçı kazanmışcasına sesini tüketiyor.. İnsanların ilgisini çekiyor.. Taraftar inanmış, taraftar şimşeğin düşmesini istemiyor.. Öyle ki, daha kaç gün önce tartakladığı futbolcuları sırtlarında taşımayı bile vaadediyorlar, Kütahyaspor sevgisiyle!..
İstasyon caddesinde boylu boyuna uzanan uzun bilet kuyrukları, stat giriş kuyruğuna karışmış..Yağmur hafiften çiseliyor, aynen geçen sezon ki Göztepe maçı gibi..Şimşek çakmalı diyor herkes..
Öyle ya da böyle bir türlü geçmeyen dakikaların sonunda takım
sahaya çıkıyor...Taraftarı bir kez daha hiçe sayarcasına yedeğiyle,
hocasıyla, kalecisiyle, golcüsüyle sarmaş dolaş olup galibiyet yemini ediyorlar.. Üstlerinde Kütahyaspor forması varya alkışlıyor bütün stat o yüzden...
''Anelkazede Özgüç'ün'' düdüğüyle maç başlıyor..
İnanılmaz bir hırs, akıl almaz bir heyecanla saldırıyor Kütahyaspor'un 11 futbolcusu.. Tekmeye uzanan kafalar, bizim kafada da bazı soru işaretlerini beraberinde getiriyor..
Pardon, Ereğli maçında neredeydiniz ??...??
Fatih Tüfek'in kendi yarattığı frikikteki müthiş bazukasını İsmail Şahmalı klasına yakışır şekilde çıkartsada yaklaşık 3 dakika acısından elini sallayıp durdu... Kendisini sallamayan futbolculara genciyle, yaşlısıyla delicesine destek veriyordu Kütahyaspor taraftarı..Daha önce sitemizde ki üyelerle Side'de muhabbet edip, öyle bir taraftarı 3.ligde görmedim diyen Denizli Belediye kalecisi İsmail'i zorlayamadığımız anlarda, gözlerinin Dumlu'nun tribünlerine çevrildiğide dikkatlerimizden kaçmıyor.. Kim bilir ne diyor içinden? ''Ah bee ben oynayacaktım şimdi bu takımda'' dememiş olamaz bence!..
Kütahyaspor yaralı aslan gibi saldırsa da bu bilinçsiz baskısının
sonucunda tecrübeli rakip golle burun buruna geldi.Ama Kütahyaspor ağlarını bu güne kadar 6 maçta 7 kez sarsan hayran olduğum Fatih Koyugölge 'atarım rahatlığıyla' topa iyi vuramadı.
İkinci devrenin başlamasıyla Kütahyaspor takımı kazanma isteğini sürdürdü.Trübünlerde ki inanılmaz destek benim bile tüylerimi diken diken etti.Görünce arkamda en az altmış yaşını devirmiş dedenin kendisini parçaladığını, kendimi daha bir sorumluluk sahibi patlatmışım gırtlağımı...
Denizlispor taraftarı da hafta sonu Belediye'nin otobüs, maç ve yemek paraları bizden demesiyle tam günlük bir Kütahya seyahati fırsatını tepmemişler.. 90 Dakikalık bölümde bir türlü tükenmeyen konfetileriyle Dumlu'nun zaten yerinde duramayan tribünlerinin renklenmesine katkıda bulundular...Taşkınlık yapmadılar..İlk kez Kütahya'ya geldiler.. sayılır bir topluluktu Belediye takımı için.
Sol kanatta adeta topla sevişen futbolcularımız, top aşkıyla asıl görevleri olan orta yapmayı bile unutunca Özgür Polat ancak orta sahadan kendisine şişirilen topları indirdi.. Hava hakimiyeti on numaraydı.Ama yerden de bir o kadar eksi ondu... Göktürk'ün maç boyunca ancak bir kez yapabildiği ortaya Özgür Polat, vurayım mı, indireyim mi?? diye düşünürken ikisinin arasında birşey yaptı.. Topu kale direği köşesine yumuşattı... Tribünler goool diye ayağa kalkadursun Denizli Belediye savunması çizgiden topu çıkarmıştı bile...
Gelelim o son dakikalarda ki Anelkazede'mizin verdiği kararlara.. Çağdaş sağdan ceza sahasına girdi, birden yerde kaldı.. Bana sorarsanız maçın hakemi olsam devam derdim.. Sonraki el pozisyonlarına , Anelka'nın koskoca kolunu göremeyen, Denizlili'nin elini nerden görecek.. Kaldı ki devam kararlarında hakemle aynı fikirdeyim... Ama Çağdaş'ın pozisyonuna penaltı kararı daha yakındı.. Belki de olmasını istediğimiz için o kadar yüklendik... Ama ''ben Süper Lig hakemiyim, 7-8 bin kişilik koroya boyun mu eğerim?'' düşüncesiyle Türkalp, eliyle şöyle bir 'oyna oyna' işareti yaptı..Son düdükle beraber 31. maçta geride kaldı.. Yine kazanamayarak, yine gol atamayarak!.. Hatta ve hatta yine orta bile yapamayarak...
Ama birden saha karışıverdi..Şiddete karşı çıkarak Bursa, Eskişehir otellerinde kalıp Kütahya'nın yolunu unutuveren Kütahyaspor oyuncuları Özgüç Türkalp'e saldırmaya başladı..Allah Allah, bunlar değilmiydi, GMŞ'ye piskopat gözüyle bakan? Ne olacaktı yani, polis olmasaydı meydan dayağı mı çekecektiler Özgüç Türkalp'e?? Ayıp, yakışmadı... Bunun adı spor, şiddetin sporda yeri yok(!)..
Şu da bende büyük bir merak konusu.. Olmayan şey üzerine konuşmak yersiz ama, hakem penaltıyı vermiş olsaydı topun başına kim geçerdi? İsmet mi? Oğuz mu? Özgür mü? Yoksa Önder mi?? Bence biz o penaltıyı kazanmış olsak topun başına geçecek sorumluluk sahibi futbolcuyu en az 5 dakika bulamazdık!..
Vee yine son maça kaldık...Gol atamayan , orta yapamayan, şehirde konaklamayan takımımızla Torbalı deplasmanından 3 puan getirmek zorundayız..Getiremez miyiz? Elbette getireceğiz! Şimşek kümeye mi düşermiş hiç?? komik olmayın!..Doğanın kanununa aykırı bu söylediğiniz..Balıkesir Aydın'ı yenerseymiş, Muğla Reno'ya teperseymiş falan filan hikaye...Kütahyaspor Torbalı'yı yenecek ve kendi işini kendi görecek..İşte o kadar!
Benim stat sefamı, benim deplasman cefamı, bizim bir bardak suyu hiç tanımadığımız 5 kişiyle paylaşma mutluluğumuzu kimse elimizden alamaz.. Ne Oyak, ne Aydın..Ne de şiddet karşıdı hakem dövme yanlısı Kütahyaspor futbolcusu! ******* NOT:Bu yazı eski sitede 8421 kez okundu..
|