KÜTAHYA HAVASI!
Kütahyalılar iyi bilirler, bir bakarsın güneş açmış bir bakarsın yağmur yağmış. Hatta bir öğrenci şarkısını bile yapmış, böyle söylüyor.
Belli olmaz Kütahya’nın havası. Güneşte bile eline ceket almadan çıkarsan birden kararan havanın soğuğu içine işleyebilir.
Kütahya havasının bu değişkenliği şehrin takımına, Kütahyaspor’a da birebir yansımış.
Zekeriya Ünaldı döneminde birbiri ardına yapılan transferleri büyük bir heyecanla takip ettim. Umut Akkoç, Gürkan Erken, Soner Neliker, Murat Özünal, Mümin Aysever, Bora Yelken, Azmi Polat, Salih İzmir derken şampiyonluk havasına girdim.
“Bu takım 3.ligin üzerinde, şampiyon oluruz” dedim.
Ligin ilk maçı olan Akhisar deplasmanında da 1-1 devam eden mücadelede üst üste akıl almaz golleri kaçırırken son saniyede penaltı golüyle yenilip dönerken, çok da haksız olmadığımı düşünüyordum hala.
Ama maalesef çok geçmeden çıkan maddi sıkıntılar ve yönetimdeki sarsıntılar sonrasında takım dağıldı. Neticesinde o senenin sonunda Kütahyaspor profesyonel liglere veda etti. Şampiyon olur dediğin takım kümeye düştü dediler, mahçup oldum.
Hâlbuki o sene şampiyon olan, kök söktürdüğümüz Akhisar Belediyespor şuan hemen hemen aynı kadroyla Bankasya’da oynuyor. Ayrıca kadrosuna kattığı ender transferlerden ikisi Gürkan Erken ve Azmi Polat’ta bizim o, “şampiyon olur” dediğim kadrodaki oyuncular.
Hemen sonraki sene kadrosundaki gençleri elde tutan, alt yapısından çıkardığı Derviş Hüseyin Güner, Şaban Maral, Halil İbrahim Çakır gibi oyunculara Engin Kaplan, Göksel Demirel, Veysel Karaca, Rıfatcan Şen, Hüseyin Çoktiryaki gibi tecrübeli ayakları da ekleyen takımımız ligde gol yemeden yoluna devam ederken, “3.lige gidiyoruz” diye düşündüm.
Bir gün uyandık takım dağılmış herkes gitmiş. O sene de Kütahyaspor yerel ligde zor bela kalabildi.
Geçen seneki hedefsiz takımın BAL Ligini yakalaması sonrasında bu sene yeni yönetimin kurduğu kaliteli kadro, belki eski tecrübelere dayanarak ayaklarımı çok yerden kesmese de alınabilecek iyi bir golcüyle 3.lig için ciddi adaylardan olacağımızı düşündürüyordu bana.
Olmadı! Henüz lig başlamadan yine bir gün uyandık; Yönetim sallanmış. Sallanmış ama yıkılmamış belki. Her zaman olduğu gibi. Ama öyle bir güç kaybı yaşanmış ki, Kütahyaspor’un şampiyonluk için bir bir kadrosuna kattığı kaliteli ayaklar takımdan ayrılmış.
Yine hüsran oldu sonumuz. Yazının başında Kütahya havası demem de bu yüzdendi. Bugün iyi dediğin yarın darmadağın olabiliyor Kütahyaspor’da.
Yıllar geçti ne zaman heves etsek, kursağımızda kaldı.
Kütahyaspor mevcut kadrosuyla ilgili konuşacak çok fazla şey yok. Kütahya içinden iyi olduğunu düşündüğüm oyuncular alındı. Ama devamı hayallerde sınırlı kaldı.
Kütahyaspor hakkında konuşacağım çok fazla şey kalmadı aslında. Zira yanılmaktan, yıkılmaktan yıprandım. Ama Kütahyaspor sevdalısı, mücadeleden yılmayan yöneticiler, teknik heyet ve bu şehri sevmiş futbolcular ayaktayız mesajını vermeye çalışırken yaşadığım hayal kırıklığının büyüklüğünü dışa vuramam, bu onlara haksızlık olur.
Diğer yandan bakınca da acılardan beslenen bir takım zaten Kütahyaspor. Sorunlarla boğuşurken taraftarını arkasına alıp her şeye baş kaldıran bir takım. Yani bunun tecrübesine sahip bir takım. Etkilemez 3-5 önemli oyuncusunun gemiyi erken terk etmesi.
Belki tablo çok iyimser değil, ama ne dilim ne elim umutsuzluk portresi çizmeye varmıyor.
Kütahyaspor çatısı altında mücadele verecek her kişiye yürekten başarılar diliyorum.
Takma kafana şimşek, bugünlerde geçecek diyor ya taraftar; işte aynen öyle..
Mavi-Lacivert Aşk, Kütahyaspor’umuza ligde başarılar diliyorum.
---RIDVAN43---
|