BİR PUANA BİBER GAZI -
Bu sene ilk kez ciddi bir maçta takımı izleme fırsatı yakaladım. Bu maçla ilgili düşüncelerimi yazmak istedim. Ben Kütahyaspor'un kalan 5 maçının 4'ünden mevcut kadrosuna takviye yapmaması halinde galibiyet çıkaramayacağını söylemiştim. Maalesef dün ilk tahminimde haklı çıktım ve zor periyodun ilk randevusunda bir puanla yetindik.
Rakibimiz aldığı cezalardan sonra takımının neredeyse yarısını kaybetmiş ve hücumdaki bütün silahlarından yoksundu. Kütahyaspor aldığı yoğun taraftar desteğiyle birlikte maçın başından sonuna kadar oyuna hakim olan taraftı.Yasin, Alperhan ve daha önce eleştirdiğim Alparslan'ın faydalı oyunu Kütahyaspor'un orta sahayı etkin kullanmasında rol oynadı. İlk yarı rüzgarı da arkamıza almamıza karşın kaleye şut atmamak izah edilemez bir yanlıştı. Kadir'in enfes tek şutunu da kaleci harika çıkardı.Santrafor Halil ile girilen ve kaçırılan goller de vardı. Dpü ileri uçta o kadar yetersizdi ki 1 puana razı oynadılar ve daha önce Şeker ile oynadıkları maçta çok beğendiğim 5 numaralı stoperleri Selim dün de neredeyse tek başına Kütahyaspor'u durduran adam oldu.
İkinci devrede rakip 10 kişi kaldıktan sonra Kütahyaspor oyun disiplininden koptu. Herkes kahraman olmak adına kendi kendine oynamaya başladı ve benim çok beğendiğim Alperhan'da başı çekenlerden biriydi. Erman ile kaçırdığımız net fırsatın dışında gol olabilecek pozisyonlar bulduk ama yine atamadık, yine atamadık.
Güçsüz, sıkıntılı, hedefsiz Dpü'yü yenmeyi başaramadık...
Kütahyaspor yıllarca düşmemeye oynadı kimse akıllanmadı, düştü yine akıllanmadı ve önümüzde çok iyi bir fırsat var; Bölgesel Lig. Ama yine kimsenin ekstra bir çabası yok.Bir kaç yönetici bu işi gotürmek için çaba harcıyor. Ne yazık ki ara dönemde takıma takviye de yapılamadı. Mevcut şartlarla yönetimin de eli kolu bu konuda bağlandı.
Savunmada Kütahyaspor’un sıkıntı yaşamadığını görüyoruz. Ama orta saha ve ileri uçta büyük sıkıntı var. Erhan’ı 2 gol attığı maçta beğenmediğimi söylemiştim, aynı fikirdeyim. Teknik, ama çok ağır. Neredeyse yürüyerek oynuyor ve bu önemli maçlarda takımı eksik oynatmak demek. Halil ise santrafor değil.Çabuk bir oyuncu belki bir santraforun yanında ya da arkasında oynarsa hızıyla bir şeyler yapabilir sürpriz goller atabilir ama kesinlikle bir takımın santraforu olamaz. Pres yapmayan, rakibi kovalamayan bir santrafor olmaz.Topla oynamayı seven birisi. Pası adrese teslim ayağına atacaksınız oda biraz topu sürecek, keyfini çıkartacak ve sonra vurursa vuracak.Tek vuruşluk bir golcü değil. Kütahyaspor’un yıllardır süren golcü sorununa ilaç değil anlayacağınız.
Ben Gaybiefendi, Şekerspor ve hatta Kümaş maçında da bu takımla galip gelemeyeceğimizi yine söylüyorum, fikrim değişmedi. Transfer olur mu, bu saatten sonra beklemiyorum ama güçlenebilirsek 3 puanlık avantajımızı korumamız mümkün.
Bir konuya da değinmeden geçemeyeceğim.Ben Burdur’da okuyorum ve zaman zaman orda ki maçları izlediğim gibi bazen de yakınında ki Isparta’ya gidiyorum. Kütahyaspor 3.liglerdeyken de sayısız deplasmana gittik.Bunların içinde büyük şehirler olan Konya, İzmir, Bursa, Denizli gibi yerlerde vardı.Her yerde emniyet tarafından güzel ağırlanıp güzel uğurlandık.Hiç bir şehirde polisle ilgili sorun yaşamadık.
İki haftadır Kütahya’da maç izliyorum, geçtiğimiz hafta polisler tarafından taraftarın tehdit edildiğini gördüm.”Hadi bir hareketinizi görelim de neler oluyor” gibi ilginç cümleler sarf etti bizi korumakla görevlendirilmiş polislerimiz! Son derece olaysız geçen Hisarcık maçında bu tavır beni şaşırtmıştı.
Dün maç bilindiği gibi Üniversitedeydi. Malumunuz oradan şehir merkezine yürümek çok güç. Yaklaşık 2 saatinizi alabilir ve hava da oldukça soğuktu. Halk otobüsüne de paranızı verip binemiyorsunuz, kartınız olması gerekiyor. Bu durumu bilen Kütahyaspor Başkanı Ali Okçu takımı tesislere götürdükten sonra bize otobüs gönderip oradan aldıracağını söyledi. Yaklaşık 150-200 kişi Dumlupınar Üniversitesi kampüsünden toplu şekilde yürüyerek çıkıyorduk. Polisler bize koşarak hızlı şekilde orayı terk etmemizi söyledi ve ardından joplar çekildi biber gazları sıkıldı taraftar önde polisler arkada kovalamaca yaşandı. Koşmayanlara “koştuğunuzu görmezsem size kim olduğumu gösteririm” gibi tehditler geldi.. Neyse hepimiz kaçarak kampüsten çıktık. Ama iş bitmedi.Otobüsü beklememize izin verilmedi ve bizi dağıtmak için joplar elde tehditler devam etti. Grubun çoğu dağıldı. Herkes biber gazından ve joptan çekinip şehir merkezine yürüyerek gitmeyi göze aldı. Biz 15-20 kişi oradaki bir parkın bankına oturup otobüsü beklemeye başladık. Ama ekipler gelerek bize tekrar dağılmamız gerektiğini söyledi. Ama bu kez gelen 2 ekip arabasından inen polisler anlayışlıydı. Durumu izah edip otobüsü beklediğimizi söyleyince otobüs gelene kadar bizi beklediler ve sonrasında şehre döndük.
Kütahyaspor Başkanına ve yönetimine taraftar için yaptıkları bu güzel jest için teşekkür ederken bir vatandaş olarak polislerimizin bu tutumunu kınıyorum.
Maç boyunca tek küfür etmeyen taraftara, haftaya sizi tribünde görmeyeceğim demek nasıl bir iştir bilemiyorum.
Bu konuyu fazlada uzatmak istemiyorum, ama bu durumdan birinin bahsetmesi gerekiyordu diye düşündüm…
Ben tatilim sona erdiği için artık Kütahya’dan birkaç gün içinde ayrılacağım ve ligde kalan 4 maçı izleyemeyeceğim. Umuyorum ki Kütahyasporumuz bu zor periyottan anlının akıyla çıkıp yüzümüzü güldürür.. Allah yardımcıları olsun..Sağlıcakla kalın!.. ---RIDVAN_43----
|