BOYNUZ KULAĞI GEÇTİ

2007 Yılının Mayıs ayıydı..
Kütahyaspor havalı-paralı yönetimi, Bankasya fiyakalı hocası Timuçin Çuğ ile birden bire kasırga gibi esmeye başlamışken ve
herkes gelecek sene kesin şampiyonuz naraları atarken ilçe takımı İstanbul’da amatör kümeden çıkma mücadelesine girişmişti..

Herkes yıllardır olduğu gibi yine 1-2 tur sonra döner diye düşünüyordu ama olacak gibi görünmüyordu.
Rakiplerini bir bir geçen Tavşanlı Linyitspor, “çıkmayı düşünmüyorlar şu turda elenirler, bu turda elenirler”
söylentileri arasında Bolu’da İstanbul’un en güçlü ekibi Kavaklı Beylikdüzü’nü 90.Dakikada Orhan Onuk’un
attığı gol ile eleyip 3.Lige merhaba diyordu..

Çok sevinmiştik..Şunlar geçmişti o an içimden..İyi olur, oynatmadığımız oyuncularımızı oraya göndeririz,
onlarda da patlama yapan isimler olursa tıpkı yıllar önce yaptığımız gibi; İsmail Buz (Urfalı) gibi, Uğur Eşmekaya
gibi isimleri takımımıza katarız diyordum.

Her rakibi 2 kez izleriz, daha avantajlı oluruz diyordum..

Desteğe gittik, küfür yedik..Bizden bağımsız 10 kişilik grubun Balıkesir maçına desteğe gitmesi de gerilen ipleri kopardı.
Bunları konuşmak artık çok yersiz, çünkü söylemek istediklerim başka…

Benim hakkında bu düşünceleri taşıdığım Linyitspor o sezon vites küçültmese ilk yılından 2.Lige yükselecekti..
O fiyakalı Kütahyaspor ise Tavşanlı’yı deplasmanda yenmesine karşın amatöre düştü…

Bir sonraki sezon lige, bizim göndermek için noter noter gezdiğimiz Cengiz Seçsev ile başladı Tavşanlı Linyitspor..
Galibiyet alamaz bu takım dedik, hücum fakiri Cengiz Hocayı göz önünde bulundurarak..

Ama Ahmet Hamdi, Uğur Avadan, Ersin Aksaç ve en önemlileri Hüseyin Kar gibi hücumcularla işini bizim gibi
tek bir santrafora bağlamayan Linyitspor göstere göstere 2.Lige yürüdü.

Bu sene başında takıma bakıldığında açıkcası bu ligin üzerinde yalnızca 2 oyuncu transfer ettiler..
Bunlar da Karabükspor kaptanı Tanju Yavuz ve herkesin Esesli diyerek bildiği İshak Topçu’ydu..

Ligde kalırlar mı yoksa İstanbul ittifakının kurbanı mı olurlar bu zor grupta diye bakılırken dibe vuran Tavşanlı Linyitspor bir hoca,
ama dahası ruh değişimiyle zirveye oturdu..

Ara dönemde de geneli “traş” oyuncular alsalarda tek güçlendikleri isim İshak’ın kankisi,
geçen sene Tarsus ile final yaşayan Kemal Özyurt’tu..

Bu takım kolay kolay yenilmedi, çoğu zamanda kazandı ve inanılması güç bir yere dün itibariyle ayak bastı..

Bakıyorum kadroya; Abdi Aktaş, Aydın Taşkın, Mehmet Besler, Emrah Dağ ve Fatih Tüfek..
Bu oyuncular bu başarıda aslan payına sahipler ve ilginç yanı aynı oyuncularla biz 3.ligde hep alt sıralardaydık.

Hatta Emrah Dağ ve Fatih Tüfek 3.ligden düşen takımın kadrosundaydılar.
Abdi Aktaş ve Aydın Taşkın'lı takım ile de 2.Ligden düşmüştük...

Öbür yanından bakınca da trilyonları ortaya döken; Göztepe, Sakarya, Adana Demirspor, Tokatspor, Çorumspor
gibi ekipler dururken yapmıştı bunu Tavşanlı Linyitspor..

O zaman neymiş; iş takım kadrosunda değil kenetlenmedeymiş..

Bizim Kütahya sokaklarına astığımız mavi-lacivert bayrak nasıl yarım saat sonra “yasak” diye indiriliyorsa,
verilen sözler nasıl tutulamıyorsa ve son maçta oynayan 11 ile ilk maçta oynayan kadro arasında her sezon
istisnasız dağlar kadar fark oluşuyor ise Tavşanlı’da bunun tam tersi oldu.

Biz sahipsizliğe yalnızca taraftarımızla meydan okumaya çalışırken, onlar başarının peşine düşen halklarının ve dahası,
güçlü mevkilerinin harekete geçmesiyle takım oldular..

Aynen amatörde olduğu gibi yine söylentiler duyduk.Tavşanlı’da para sorunu var Antalya’ya zor gitti dediler.
Öyle olduğunu ben sanmıyorum.Öyle olsa bu takım bugün burada olamazdı diye düşünüyorum.

Tavşanlı seneye Adanaspor, Rizespor, Altay, Karşıyaka, Ordu, Giresun, Diyarbakırspor gibi ekiplerle TRT ekranları önünde
mücadele vermeye hazırlanırken Kütahyaspor’un rakipleri en fazla Sandıklıspor olacak..

İşin korkutan yanı da ne biliyor musunuz? Bir babayiğitte çıkıp, “Arkadaş Tavşanlı çıktıysa, bizim burada ne işimiz var,
haydi el ele verin bizde Kütahyaspor olarak daha yukarıya gidelim” der mi acaba?
Yoksa zaten olmayan destek, futbola merakı olanları kırmızı-siyahın peşine takıp Kütahyaspor’dan iyice mi soyutlar?

Dün Antalya Atatürk Stadyumu’nda, Kütahyaspor kümeye düşerken olmayanlar vardı..
Hakan Şükür, Mehmet Özdilek gibi futbol efsanelerinin bulunduğu protokol tribününde kasıla kasıla maç izlediler..
Şampiyonluk sonrası tebrikleri gerine gerine kabul ettiler..

Söyleyecek çok şey var, ama neye faydası var?

Bir söz de Tavşanlı Kaptanı Abdi Aktaş için söylemezsem bu yazı eksik kalacak..
İstemiyoruz seni kaptan git biraz da başka takımda oyna dedik..Nasıl ki her sözleşme zamanı sessizce para konuşmadan imza atıp kaldıysa,
o zaman da sessizce Akhisar’ın yolunu tuttu..
Yarım sezon sonra ben Kütahya dışında oynamak istemiyorum diye döndü ama kapıyı yine açmadık.

Oda yine laf söylemeden amatörde oynayan ilçe ekibine gitti içi burkula burkula..O takım 4.yılında 3.şampiyonluğunu aldı
ve bizim bir türlü beğenemediğimiz kaptan Abdi Aktaş seneye Bankasya’da ter dökecek..
36 Yaşında..
O olmasaydı Tavşanlı belki de bugün amatördeydi hala…”Adamlık başka, futbolculuk başka şey”
Bir insan da ikisi birden olunca demek ki böyle oluyormuş..

İlçeyi tebrik ediyorum, umarım onlar gibi olabiliriz bir gün..

Şimdi avunuyoruz, Kütahya Porselen sponsorluğunda Ezel'i izliyoruz;

Mavi- Lacivert.. Şampiyon- Kütahya!..